İçeriğe geç

Hatime kısmı nedir ?

Hatime Kısmı Nedir? Bir Yolculuk, Bir Bitiş

Bir sabah, sabah namazından sonra, Mahir ve Zeynep’in evlerinde çok garip bir sessizlik vardı. Mahir, yıllardır her yıl Kuran’ı hatmeden geçemezdi, bu yıl ise her zamankinden farklıydı. Hatim yapmak, sadece bir hedef değil, onun için bir anlam, bir inanç meselesiydi. Zeynep ise, Mahir’in hatime kısmını tamamlamak üzere olduğu o gün, hiç alışkın olmadığı şekilde huzursuz hissediyordu.

Zeynep, her zaman Mahir’e karşı saygı duyan ama kendi yolculuğunda da bir şeyler arayan bir kadındı. Mahir’in her hatmi bitirişinin ardından yüzünde beliren o tatmin olmuş ifadesi, Zeynep için bir tür başarıydı. Ama bu yıl, Zeynep içinde bir boşluk hissediyordu. Mahir her zaman başardığı şeyleri kutlardı, Zeynep ise başarıyı insanlara dokunarak, ilişkileri derinleştirerek buluyordu.

Herkesin hayatında bir “hatime kısmı” vardır, bir son, bir başlangıç, bir değişim. Zeynep’in içindeki huzursuzluk, hatim kısmının sadece bir kapanış değil, aynı zamanda bir yeni başlangıç olduğuna dair bir sezgi uyandırmıştı. Ne yazık ki, Mahir, bu yolculukları hep tek başına yapmayı tercih ederdi. Hatim, onun için bir hedef, bir çözüm arayışıydı; ancak Zeynep, bunun sadece kişisel bir başarı değil, toplumsal bir sorumluluk olması gerektiğini hissediyordu.

O sabah, Zeynep Mahir’e, “Hatime kısmı ne ifade ediyor senin için?” diye sormadan edemedi. Mahir, yüzünde o sakin ifadeyle cevap verdi: “Bütün bir yolculuk, bir anlam bulma anı. Sonunda her şey bir araya gelir. İşte o an, tamamlanma anıdır.” Zeynep biraz sessiz kaldı, Mahir’in gözlerindeki anlamı fark etmeye çalıştı.

Zeynep için hatime kısmı, sadece tamamlanmış bir şeyin sonu değil, başkalarına da bir şeyler bırakmak, onlara dokunmak, kalbinizle bağ kurmak demekti. Zeynep’in gözleri parladı. “Ben de bunu istiyorum,” dedi. “Ama bunun sadece kendi iç yolculuğum değil, topluma da bir şeyler katma fırsatı olmasını diliyorum.”

Zeynep’in sözleri Mahir’i derinden etkiledi. O an, hatime kısmının yalnızca bir bitiş olmadığını, bir anlam arayışının sadece bireysel olmadığını fark etti. Bir erkek için stratejik bir başarıydı belki, ama bir kadın için, bu yalnızca başkalarına olan bağlılık ve empatiyle bütünleşen bir yolculuktu.

Zeynep, Mahir’e, “Hatime kısmı, bence birlikte bir şeyler inşa ettiğimiz, başkalarına da bir şeyler öğrettiğimiz, hepimizin ortak paydasına dokunduğumuz bir yer olmalı,” dedi. “Bu bir toplumsal şey, sadece kişisel bir başarı değil.” Mahir, Zeynep’in bakış açısını fark etti. Bir insanın tamamlanmışlık hissi, sadece bir hedefe ulaşmakla değil, aynı zamanda bir topluma duyduğu sorumlulukla da şekillenir.

O günden sonra, Mahir ve Zeynep, hatime kısmını yalnızca bir son olarak değil, bir anlam arayışının, bir dönüşümün başlangıcı olarak kabul ettiler. Mahir, hatim yaparken sadece bir başarıya odaklanmıyor, aynı zamanda bu yolculuktan öğrendiklerini başkalarına aktarmaya karar verdi. Zeynep ise, her okuduğu ayetle insanlara dokunmayı, onların ruhlarına hitap etmeyi bir görev bildi.

Birlikte, Hatime kısmını yalnızca bir kapanış olarak değil, insanlara olan bağlılıklarını güçlendiren bir dönüm noktası olarak gördüler. Zeynep’in bakış açısı, Mahir’e farklı bir pencere açmıştı. O günden sonra, her hatim, bir başarıdan çok, bir başkalarına dokunma ve toplumsal sorumlulukla şekillenen bir yolculuk haline geldi.

Peki ya siz? Hatime kısmını nasıl görüyorsunuz? Bir bitiş mi, yoksa bir başlangıç mı? Hangi duygularla bu yolculuğa başlıyorsunuz ve kendi hatime kısmınızı ne şekilde yaşıyorsunuz? Yorumlarınızı paylaşarak, hikayemize katkıda bulunmanızı bekliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!